Alkol Bağımlılığı - Alkolizm Nedir?
Alkollü içkilere kişinin tutkunluk derecesinde bağlı olması durumuna alkolizm denir. Alkolizm sorunu olan kişi ise alkolik olarak tanımlanır. Alkolik, alkolün kendisine zararlı olduğunu bildiği halde içmekten, kendini alamayan kişidir. Anne ve babasında alkolizm sorunu olan çocuklarda alkolizm görülme oranı, ebeveyni alkol kullanmayanlara göre, daha yüksektir.
Alkol içme nedenleri: Alkol alma nedenlerinin en önemlileri zevk almak, duyguları düzeltmek, stresle başa çıkmak, alkol içme tutkusu (craving, aşerme) ve alkolik yaşam tarzıdır.
Alkoliğin içmek için her zaman bir nedeni vardır. Mutluluk, gerginlik, neşesizlik vb. İçme fırsatları sonsuzdur. Tatil, parti, doğum günü, arkadaş toplantısı gibi. Alkolizm ilerledikçe problemler artar, yalnız içmeye başlar, gizlice içer, şişeleri saklar, sorunu örtmeye çalışır. Pişmanlık, suçluluk duyar, bunu bastırmak için daha çok içer. Alkol aldıkça depresyon artar, depresyon arttıkça daha çok alkol alır. Uyku kalitesi bozulur, gece uyanır, panik nöbetleri artar. Ağrılar ve nefes darlığı artar, bunu bastırmak için daha fazla içer.
Alkolizmin fiziksel belirtileri: Kırmızı burun, avuç içi kızarıklık, gözün kornea tabakasında yağ halkası, elde tremor, sigara yanıkları, morartılar, el ve ayaklarda kısmi felçler.
Alkolizmin sosyal sonuçları: Boşanma, terk edilme, ev-iş sorunları, trafik kazaları, yasal sorunlar, cezaevi.
Alkolizmin bedensel sonuçları: Karaciğer sirozu (yoksul alkoliklerde), körlük, kardiyomiyopati (kalp büyümesi, zengin alkoliklerde), yüksek tansiyon, kas yıkımı, kan hastalıkları, pankreas iltihabı, zatürre, felçler ve beyincik hasarı sonucu denge kaybı.
Alkolizmin psikolojik sonuçları: Paranoya gibi akıl hastalıkları, depresyon, intihar, demans gibi hafıza kayıpları ve erken bunamalar.
Alkolizm tedavisi: Aşırı sarhoşluk halinde şok durumu ortaya çıkmazsa özel bir tedavi gerekmez, fakat kusturulması ve tedbiren hastaneye götürülmesi uygun olur. Eğer, şok ortaya çıkarsa hasta hemen hastaneye kaldırılmalıdır.
Müzmin yani kronik alkolizm ise durum her zaman ciddidir ve çeşitli usüllerle tedavi edilmelidir:
- İlaç tedavisi; ilaç, alkollü içkiyi kullanma halinde son derece kuvvetli etkiler meydana getirir. Bu şekilde alkolün kendisine yaramadığına inanan kişi alkolden soğur. İlacın tesirli olması için düzenli olarak her gün alınması gereklidir. İlaç tedavisinin mutlaka uygun bir klinikte ve yetkili doktor kontrolünde yapılması (en azından başlatılması) hayati ehemmiyeti haiz bir husus olduğu unutulmamalıdır.
- Alkolün pençesinden kurtulanların pek çok ülkede kurduğu alkoliklere yardım "Anonim Alkolikler" (Alcoholics Anonymous) teşkilatı* hem alkolden kurtulmada hem de alkole dönmeme savaşında kişilere yardım etmektedir.
Kumar bağımlılığı
Bağımlılık kavramı geçmiş yıllarda genellikle alkol, madde ve nikotin gibi maddelerle birlikte kullanılmıştır. Son yıllarda beyin ve beynin işlevi üzerine yapılan çalışmalarda birçok davranışın kimyasal bağımlılığa yol açtığını bulunmuştur. Kumar bağımlılığı da bu davranışlardan birisidir.
Kumar günümüzde hoşça vakit geçirme, eğlence ve dinlenme aracı olarak kabul edilmekte ve popülaritesi gün geçtikçe artmaktadır. Kumar, isteyerek riske girme temelinde, kazanan ve kaybeden tarafların olduğu ve genellikle her iki tarafta da bir üretim işi olmaksızın servetin yeniden dağılımıdır. Bu servet dağılımına karar veren süreç daima bir şans elementi içerir veya yalnızca şansa dayanır. ‘Şans ve beceri' bu iki sözcük neyin kumar davranışı olduğunu anlamlandırmakta önemlidir.
Patolojik kumar bağımlılığı kişisel, ailevi veya mesleki hedefleri bozan, sürekli ve yineleyen uygunsuz kumar oynama davranışı olarak adlandırılmaktadır (Amerikan Psikiyatri Birliği, 1995).
Ülkemizde kumar sorununa bağlı başvurularda özellikle kumarhanelerin açık olduğu dönemde belirgin bir artış izlenmiştir. Bununla beraber, patolojik kumar ülkemizde psikiyatri kliniklerinde diğer bozukluklara göre daha az gündeme gelen bir bozukluktur.
Bunun bir nedeni patolojik kumarın, çoğu zaman alkol ve madde bağımlılığı ve majör depresif bozuklukla birlikte karşımıza çıkmasıdır. Kumar sorunlarını gizleme eğilimde olan patolojik kumar bağımlıları çoğu zaman kumarın yol açtığı diğer ruhsal sorunlar nedeniyle psikiyatristlere başvurmakta ve asıl tanı olan patolojik kumar çoğu zaman klinisyenlerin gözünden kaçmaktadır (Lesieur 1992, Politzer ve Hudak 1992).
Patolojik kumar yalnız kişiyi etkilemekle kalmayıp tüm toplumu etkilediğinden, bu bozukluğun bir halk sağlığı sorunu olarak ele alınması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Bu bozukluğun daha iyi anlaşılmasını sağlamak, uygulanabilir sonuç ve alınabilecek sağaltımların niteliğini arttırmak için ileri araştırmaların yapılması gerekmektedir.
Sonuç olarak, alkol ve madde bağımlılığı olan kişilerde ve buna yönelik tedavi merkezlerinde Patolojik kumar oynamanın araştırılması önem taşımaktadır. Çünkü patolojik kumar bağımlılığı olan kişiler genellikle sorunlarını inkar edip durum çok ciddi bir hal aldığında yardım arama girişiminde bulunmaktadırlar. Patolojik kumar bağımlılığının tedavisinde sıklıkla madde bağımlılığı tedavisi modeli uygulandığından bu kişiler madde bağımlılığı tedavi bölümlerine yönlendirilmelidir.
Kumar tedavisi
Patolojik kumarın tedavisinde en güncel yaklaşım bilişsel davranışçı yaklaşımdır. Bu tedavi yönteminde amaç kişinin algılama ve irrasyonel düşünme gibi hatalı kognisyonlara karşı farkındalık geliştirmek ve bunları daha iyi uyum sağlayan adaptif şemalarla değiştirmek amaçlanmaktadır. Tedavi programı kişiye göre düzenlenmekle birlikte kişinin inkarının kırılması, sorunlarıyla yüzleştirilmesi, sorunlarla başa çıkma ve hayır diyebilme becerilerinin geliştirilmesi, bağımlılık kavramının öğretilmesi temel hususlardır. Bunların yanında aileye yönelik bilgilendirme çalışması yapılması aile içindeki ilişkilerin düzeltilmesi uygulanan tedavi programının etkinliğini arttırmaktadır. Ayrıca patolojik kumar bağımlılığına eşlik eden depresyon, alkol veya madde kullanımı gibi hastalıkların tespit edilerek tedavi edilmesi gereklidir. Başarılı bir tedavi programının oluşturulmasında kişinin eski davranış şeklinin ve yaşam tarzının değiştirilmesi relapsların önlenmesi açısından önemlidir. Patolojik kumar oynamanın farmakolojik tedavisini inceleyen çalışmalara çeşitli SSRI' ların, opiyad antagonistlerinin ve duygudurum düzenleyicileri kısa dönem etkili olduğu görülmüştür.
Kumar oynama düşünceleriyle başa çıkabilmek için:
- Kumar oynanan yerlerden uzak durmak gerekmektedir. İnternette kumar oynatılan sitelerden uzak durulmalıdır.
- Kumar oynama düşüncesini oluşturan şeylerden uzaklaşılmalıdır (at yarışı programları, casino reklamları, piyango biletleri vs.)
- Kumarla ilgisi olan kişilerden uzak durulmalıdır.
- Kumar üzerine yapılan tartışmalara girmekten kaçınınız.
- Üzerinizde günlük ihtiyacınızı karşılayabilecek kadar para bulundurunuz. Kredi kartları ve ATM kartlarını kullanmayınız.
Kumar ve aile
Bağımlılık tedavisine devam eden bağımlı bireyin ailesi özellikle aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri bağımlılık konusunda bilinçlenmeli ve eğitim almalıdır. Bağımlılığın ne olduğu, bağımlı kişiye nasıl yaklaşacağı, yapması ve yapmaması gerekenleri bu bilinçlenme ve eğitim sürecinde öğrenmelidir. İlgili kavramları, tedavi yöntemlerini, karşılaşacağı tuzakları-zorlukları ve bunlarla başa çıkmayı öğrenen ailenin, eşin ve yakınların tavırları bağımlının iyileşmesinde önemli bir etkendir. Onlar değiştikçe, bağımlı da değişmekte, bağımlılık tedavisinin başarı şansı artmaktadır.
Ailede bağımlı bir bireyin varlığı diğer aile üyeleri üzerinde birçok etkiye sahiptir. Eşler veya anne babalar bu durumla başa çıkmakta zorlanır. Ailede bağımlı bir bireyin varlığı diğer aile üyeleri için de ciddi sosyal ve ruhsal yükler getirmektedir.
Aile üyelerinin, eşlerin veya yakınların kendi ruhsal sağlıklarını korumaları ve kazanmaları, bağımlının iyileşmesine de yardım etmektedir.