Obsesi̇f kompulsi̇f bozukluk
Kişinin günlük yaşantısını önemli ölçüde sekteye uğratan, zamanının çoğunu boşa harcamasına neden olan (günde 1 saatten daha uzun süre), önemli ölçüde sıkıntıya veya yaşamsal işlevlerde önemli bozulmaya yol açan, yineleyici obsesyon ya da kompulsiyonlarla süren bir psikiyatrik hastalıktır.
Obsesyon nedir?
Türkçe karşılığı saplantılı düşüncelerdir. Kişinin iradesi dışında aniden gelen ve zihnini meşgul eden, uygunsuz ya da rahatsız edici olarak değerlendirilen ve belirgin bir sıkıntıya neden olan tekrarlayıcı düşünceler, dürtüler ya da hayallerdir. Kişi bunları kontrol edemez veya ortadan kaldıramaz.
En sık görülen obsesyonlar şunlardır:
Bulaşma ile ilgili yineleyen düşünceler (ele, yüze, dişlere, kıyafete vs pislik ya da hastalık bulaşacağı korkusu gibi)
Bir şeyi yapıp yapmadığından emin olamama ve kuşku duyma obsesyonları (birini öldürüp öldürmediğinden emin olamama, doğal gazı kapayıp kapamadığından ya da kapıyı kilitleyip kilitlemediğinden kuşku duyma gibi)
Bazı şeylerin belirli bir düzen içinde durması konusunda aşırı hassasiyet (kalemleri belli bir sıraya göre dizme ve sıra bozulursa yoğun bir rahatsızlık duyma, eşyalar simetrik değilse aşırı bir sıkıntı ve huzursuzluk duyma gibi)
Agresif ya da cinsel dürtüler, düşlemler (en sevdiği kişiyi yaralama, öldürme ile ilgili görüntüler veya düşünceler, namaz kılarken akla gelen açık saçık görüntüler gibi)
Obsesyonu olan kişiler bu düşünce, dürtü ve düşlemlerle başa çıkabilmek için çeşitli yöntemler denerler. Bunlara önem vermemeye ve baskılamaya çalışırlar. Başka bir düşünce ya da eylemle obsesyonları zihinden uzaklaştırma yoluna giderler. İşte bu noktada kompulsiyonlar patlak verir.
Kompulsiyon nedir?
Kompulsiyon, obsesif düşünce, dürtü ve düşlemlerin yaratmış olduğu kaygı, huzursuzluk ve sıkıntıları gidermek amacıyla yapılan tekrarlayıcı davranış ritüelleridir. Kişi bu davranışları yapmaya adeta zorlanıyormuş gibi hisseder ve yaptığında ise bir rahatlama duyar. Ancak bu rahatlama uzun sürmez ve bir süre sonra obsesyonların yeniden belirmesi ile kişi tekrar kaygı duymaya başlar ve kompulsif davranışlar sergileme isteği açığa çıkar. Bu süreç görüldüğü gibi paradoksal biçimde gün içerisinde devam eder ve kişiyi günlük hayatını yaşamaktan alıkoyar.
Kompulsif davranışlarda amaç, sıkıntıyı gidermek, korku yaratan bir durumu önlemek, bir tehlikeyi etkisiz hale getirmektir. Bu davranışlar direkt korkulan şey ile bağlantılı olabilmektedir (el sıkmayla hastalık bulaşacağı obsesyonu olan birinin ellerini sık ve uzun süre yıkaması gibi). Bazen de korkulan durumdan bağımsız görünen kompulsif davranışlar sergilenebilir (çocuğunun kaza geçirmesini önlemek için okula gitmeden, 5 kez soyup yeniden giydirmek gibi).
En sık görülen kompulsiyonlar şunlardır:
- El yıkama, yıkanma, temizlenme
- Temizlik yapma
- Kontrol etme (ocağı açık unutup unutmadığını defalarca kontrol etme gibi)
- Sıraya koyma ( nesneleri bir sıraya koyma ve bu sıranın bozulmaması için sürekli kontrol etme gibi)
- Sayma ( bir felaketi engellemek için sürekli 100'den geriye 3'erli sayma gibi)
- Yineleyen eylemlerde bulunma ( tekrar tekrar ışıkları kapatıp açma, tekrar tekrar ayakkabı bağını çözüp bağlama gibi)
- Bazı kişiler obsesyon ve kompulsiyonların mantıksız olduğunu kabul ederler. Bazı obsesif kompulsif hastalar ise obsesyon ve kompulsiyonlarının mantıklı mı yoksa mantıksız mı olduğu konusunda kararsız kalırlar. Ancak her iki durumda da hastalar düşünce ve davranışlarını kontrol edemez ve durduramazlar.
Obsesif kompusif bozukluğun başlangıç yaşı erkeklerde 6-15 iken kadınlarda 20-29 arasında değişmektedir.
Tedavi
Obsesif kompulsif bozukluk psikoterapiye en hızlı yanıt veren rahatsızlıklardan biridir. Çeşitli terapi teknikleri ile kısa bir süre içinde iyileşme sağlamak mümkün olabilmektedir. Merkezimizde, obsesif kompulsif bozukluk ve diğer kaygı bozuklukları ile çalışılırken "Bilişsel Davranışçı Terapi" teknikleri yararlanılmaktadır.
Tedavi başarısını etkileyen faktörlerden bazıları şunlardır:
- Problemin şiddeti ve süresi
- Problemin ortaya çıkış zamanı (birden bire ya da stres yaratan bir olaydan sonra)
- Problemin ortaya çıkma yaşı
- Probleme eşlik eden başka bir problemin daha bulunması (major depresyon gibi)
- Hastanın terapilere, terapistin belirlediği aralıklarda düzenli olarak katılması
- Hastanın iyileşme isteği ve motivasyonu
- Hastanın terapist ile işbirliği yapması, yapılan uygulamalara katılması
- Hastanın iç görü sahibi olması
- Terapistin yeterli eğitim ve beceriye sahip olması
- Terapistin terapi tekniklerini kullanmadaki ustalığı